29 Kasım 2010 Pazartesi

Çok yazardım ama ellerim sağır oldu herhalde....

Aslında o kadar çok şey yazardım ki eskiden. Durduğum yerde yazardım. şiir yazardım, öykü yazardım, makale yazardım, oyun yazardım.. yaz Allah yaz ne oldu ise bu son zamanlarda ellerim yazmaz, aklım düşünmez oldu. Yazmayı kuralsız yapar sonrasında kurallara uydurmaya çalışırdım.(ki bu yazıda da öyle olacak sapır sapır yazacağım sonra dönüp düzelteceğim) mesela bir oyun yazacaksan önce ne hakkında yazacağıma karar verirdim. (bu en az 3 hafta sürerdi) Tabi ki kurallarım vardı. öncelikle oyun çocuk oyunu olacak. süresi 1 saati geçmeyecek. en fazla 5 karakter olacak ve kesinlikle konuşan hayvanlar, konuşan eşyalar ve krallar, büyücüler, bu güne ait olmayan ve gerçek dışı şeyler olmayacak. gerisi serbest hayata dair her şey olabilir. Bu güne kadar 7-8 tane çocuk oyunu yazdım bunların 5 tanesi çağdaş oluşum oyuncularında benim tarafımdan 2 tanesi de başka tiyatrolarda sahnelendi. (kimide çalınarak tekrar tekrar oynadı hırsız tiyatrolar tarafından, ne kadar onların topluluklarına tiyatro denilebilinirse) Haşlanmış Patatesler, Kayıp Çocuklar, Yıl 2019, Kırmızı Uçurtma, Babamın Şekerci Dükkanı, Astronot Olmak İstiyorum.
Tiyatroya 2006 sezonu sonunda ara verme kararı aldıktan sonra tek bir satır bile tiyatral bişi yazmadım.. sanki o dönem zorunluluktan yazıyormuşum gibi bir hisse kapıldım şu an.

Devam edeceğim ......