13 Kasım 2015 Cuma

Ayna

Sırlarım olduğu doğrudur
ama sanırım sen yanlış taraftan bakıyor
ve sadece kendini görüyorsun
yada aksi taraftan kendini hiç mi hiç görmüyorsun
Beni sırdaki karanlıkla değil
yansımanın yanındaki senle yargıla...

E.B. kasım 2015

21 Mayıs 2015 Perşembe

sebastian

hiç yoktan susturuldu şarkımız
elin değmesin gözün görmesin
ben o sebastina katlanamıyorum...
elimde değil...

Araf

düşünsel durumdan konuşsal duruma geçemedikya... (ne demekse)
vaz geçmekten kortuğumuzdan vaz geçemedik vaz geçtiğimizi sandığımız bize vaz caydı
sorarım bu geceye yarım kalan şişeye
hangisi diye
cevap geliyor, (üçünçü tekil veya çogul sahıs/lar)
ne ...
diyorum ki hangisi daha ağır diye
(üçünçü bilinmeyen karanlık sahıs/lar )ya bilader anlatmadınki durum ne hangisi ne ....

ya anla işte anlatamıyorum açık açık açık
haaaaaaaa ( dedi bir bok anlamadı, rakıdan olsa gerek)
haklısın bilader dedi (angut)
ya ben bana anlatamıyorum sana nasıl anlatayım. korkum büyük
sevilmemekten korkuyorum beni koşulsuz seveni /leri kaybederim diye aklım çıkıyor.
eeee... (diyor haklı olarak)
bilader ben kalp sektesini kalp sekterini tercih edicem kagıt kesiklerine karşı... 1 e 3 versede bunu seçicem.

21/05/2015 - araf/istanbul
E.B.

Sur'a üflendi Dün

kederli bir şarkının son mısrası gibi tükendik hayata ve gerçeklere inat
yağmur tanesi iğne
avuç içi kağıt yarası
varsaydığımız yoksayılacak artık...
siperde kurşunu bitmiş asker misali anneye son mektubunu yazan asker sakinliği var üzerimizde
ve sur'a üflendi dün kıyamet yakın

24 Nisan 2015 Cuma

sahibinden satılık zaman makinesi arıyorum

girmeseydim keşke kalbinin ara sokaklarına
girmeseydim bensiz hayatına
nice acıların varken daha büyüğünü sokmasaydım
kalbinin ana yollarına

sakın gelme dediğinde gelmeseydim
dur dediğinde dursaydım
git dediğinde gerçekten gidebilseydim
açmasaydım kağıt kesiği yaraları gönlüne ruhuna

buğulu bir şiirin mısraları olmasaydık da
cenneti olsaydık filmlerin
yıkmasaydım seni bu denli
ben olmasaydım yaran olmasaydı

E.B.
23/04/2015 11:07
istanbul


ANILARMI,HAYALLERM

Güzel bir yarın yapılabilir miydi sahi,
Yenilgilerle dolu bir geçmişten?
Bir şaşkınlık yaratabildim ben koskocaman,
Ve hiç anlamadım hangisiydi hayat,
ANILAR MI, HAYALLER Mİ DAHA YAPIŞKAN?

Elbet bir şarkısı vardı her yaşadığımın
Ve geçmişin yörüngesinde bozuk bir plak gibi döndüğünü sanırdım dünyanın.
Oysa dünya yol kenarına atılmış bozuk bir müzik kutusuydu artık

Ve çoktan bestelenmiş bir katliam sesiydi yarın!.

24/04/2015
E.B.

21 Nisan 2015 Salı

PENCERELER,ÇIĞLIKLAR VE KENT...

PENCERELER,ÇIĞLIKLAR VE KENT...

Cama yapışan bir kentin çığlıklarına doğru yuvarlanıyorum şimdi.
Madem ki ses geçirmeyen kalın bir duvar bu hayat
DOKUNMAYIN ÖYLEYSE DUYAMADIKLARINIZA
Büyüyen bir yokluğa alışıyor sokaklar ve tüm pencereler çığlıklarla resimlenmiş tuvallere dönüşürken,
Meraklı milyon kimse kadar koşuyorum kendime ve
HER ŞEYİN AYNILAŞTIĞI YERE.

Yağmur bekliyorum
Bütün pencerelerimin önüne çamaşır seren kadınların ellerini toplamak için dışarıdan.
Ki o eller,bir kez daha kapatıyor kente açılan bütün kapılarını evlerin.

Bu yüzdendir ki bir kırılma sesidir artık yağmur.
Kırılmalıyım.
Kırılmalı dokundukça camlara dönüşen her şey.
Bütün evlerin pencerelerinden çıkmalıyım dışarı.
Ezberimdeki tüm çığlıkları yürümeliyim.
Ve hangi oyunda değiştirdiysem kendimi
O oyunu,o sahneyi,
Son repliğimi bulmalıyım.


Bir depremi özlüyorum şimdi.
Tüneller kazıyorum cehennemin derinliklerine
Tüm çığlıklara kanallar açıyorum uzun yürüyüşler için.
Fakat yine de kayboluyor bu kentle birlikte aşklar.
Bir çıkış yol bulmalıyım artık,çekip gitmeliyim.
Bütün evlerden,şirketlerden,parti binalarından
Adamlar ve kadınlar kaçırmalıyım.

HANGİ KUYTUYA GİZLENDİYSE BULMALIYIM BU KENTİ;
YA DA BİRİLERİ BOMBA KOYMALI CEPLERİME


PATLAYIP,GİTMELİYİM!

Balbay