Artık cenneti de sensin cehennemi de
İçimdeki kıyısızlığın.
Kendi yalnızlığıyla geçinip,giden oldum anlayacağın
Uyuyup,uyanan.
Bazı şeyler eskimiyor ne kadar istesemde
İçimde bir yer kalıyor hep kanamalı bir yara gibi.
Derken bir yağmur gibi yağıyor anılar
Beklenmedik bir anda.
Sağanaklara tutuluyorum.
Gözlerimin dudağında bir şarkı kırık,dökük,
Beni daha çok yaralıyor zaman
Umuduma inat.
İtirafları susuyor yüreğimin faydasız inen bir akşamda
Kabulsüz bir dua vakti oluyor geceler yastığımda.
Ne yana dönsem sevdam başucumda
Ve öğreniyorum yalnızlığı her gün biraz daha.
Uçurtmasız bir gökyüzü
Ve sevda susuyor kendini.
Ne kadar yabancı bu şehir bana
Vuruyor sevda kendini.
Bir yolculuk başlıyor içmde tebessüm rengi.
Bir yolculuk başlıyor
Dönüş yok geri.
Bu asi sevdanın halkasını çıkarttım parmağımdan,
Bu asi hayatın zincirini e boynuma ben taktım
Ama ben hep sana gelen yollarda kaldım.
Sana yazdığım bütün mektupları da ben yaktım.
USLANMADIM HALA SENİ TEK BAŞIMA SEVMEKTEN.
Sarhoş olup,bağrımda naralar,ağıtlar yaktım.
Kırk gün,kırk gece süren düğünler gibi sana ağladım.
Duvarlarına yazdım şiirlerimi gelmediğin evin,
Sevinçle suladım çiçeklerimi sensizliğin sabahında
Hiç kaybetmeden umudumu kelebekler besledim yüreğimde
Hasreti okşayarak.
USLANMADIM HALA SENİ YANA YANA SEVMEKTEN.
Belki de hiç yoktun öncesinde sen.
Çiçeklenmesi yüreğimin sözlerinden değildi belki.
O fotoğraflardaki de sen değilsin belki
Yanlış tetikte beklemişim ben seni
Yanlış sevmişsin ya da sen beni.
Şimdi gidiyorum ardımda kalanları bir bir yakarak,
Şimdi gidiyorum sana geldiğim yollardan yalınayak.
Karanlık sözlerin var aklımda
Ama pişman olacak bir şey kalmadı bana!!!